4.11.13

208

Tamam, acı ama genede bir rakamı var hiç değilse. Ne bir, ne on hatta ikiyüzlerde ama olsun, genede bir yerde. Bazen ıssız sokaklar sarar karanlıkta üstünü başını. Ne paran vardır, ne cepte sigaran. Ağır, gacır gucur açılır koca ağaç kapı. Paslı metal koca bir halka. Omuzunla itersin kollarında yüklerle. İlk kapıyı geçmek yetmez, ardında ikinci kapı. Yenilerde yapılmış, kollu kapı açılır. İki adım ötesi çift basamak. İki tane, yan yana tahta yayıkta galoşlar. Basamağın birine oturur geçirirsin ayağına. Yerde yerli dokuma halılar. Ağaç banko ödenen, ödenmeyenler. Gözlerini yerden kaldırmadan hızla çıktığın basamakların gıcırtısı dolar odalara. Senden önce taa dünyanın öbür tarafından gelmiş sararmış saçlı kadınların çıktığı koridorlar mideni bulandırsa da tek kapındır hangi vakit gelsen. Karartır gözünü girersin dik basamaklardan. İki yüz sekizdir çoğunlukla, bilsen de tek tercih edilen o diye. Metal döküm anahtarlığı, anahtar deliğinde çevirir ve kolu aşağıya itersin. Sesler biter bir anda. Kollarında yükler düşer. Ham bez dokuma örtülere bıraktığında kendini başını cama çevirir ve yeşil dalların arasında tepeleri görürsün ufukta. Gözlerin kapanır. Teslim olursun ta bir daha ki sabaha. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder