1.11.13

GÜMÜŞLÜK

Göğsümün orta yerinde duruyor gene. Sıkıyor.
Ellerimden, avuç içlerimden ince ince terler boşalıyor.
İsmi; Sıkıntı. Çok iyi tanıyorum. Cinsi; Kadın.
Orta yerde oturup, sıkıyor beni. Telaştayım..
Bedenim duruyor ama o içeride telaşta.
Neyi halletmedim? Neyi ödemedim? Ödemeden geldim, ya şimdi ararlarsa? Öf tamda konsantre olduğumda ararlarsa, sıçtım.
Bu yol çok uzun olsun istedim. Tek bir günü bile yaşamak için uçakla oraya, buraya koşan ben, bu kez arabayla gelmeyi seçtim.
Havayollarının, ''çok düşündük, elli dakikaya indirdik uçuşu!'' dedikleri yolu, tam iki gün, iki gecede geldim.
Gözüm hep ibrede. Yüzona çıktıkça gazdan ayağımı kestim. Kestirme tabelalara girmeyip, daha da daha da uzattım yolu. O ivmeyle girdiğim mekanlarda yüzyıllardır aynı satırlarda bekliyen kelimelerle karşılaştığımda ayağımı frene bastım. Ama duramadım. Etrafta lastik kokusu. Kulağımın dibinde saatimin metalik tiktak sesleri. Hala yoldaymış gibi hızla etrafı, sağı solu kontrol edişim.
Duramadım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder