Bilmem ne var ki? Aslında hiçbir şey yok. İlla gittiğim
yerde deniz olmalıydı. Safranbolu’da deniz bile yok. Deniz, deniz havası, yok.
Hatta çok eski yaşanmışlıkların ağırlığı yok mu, hem de
nasıl, ağır mı ağır.
Ben hiç bir konuda inat etmem zannederdim. Ama şu safran
kapıyı yumruklamaya başladığımdan beri daha iyi anlıyorum kendimi, nasılda
yumruk yumruğa dövüştüğümü hayatla. Bir hayaldi, geldi, geçti. Güzeldi, demeyi
bilmiyorum. İlla hayalleri gerçekleştireceğim ya. Misyonum bu benim hayatta
demek ki. Ama asıl vizyonumun ne olduğunu bulmam gerekmez mi? Yani ta sonraki,
yada ta tepedeki, Hıdırlığında üzerinde. En uç hayalim ne ki, nerede yaşamalı,
nerede ölmeli. Hayal etmeli.
6’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder