Üremekten kök alırsak, üre çıkıyor ki, bildiğim kadarıyla
bir hastalık.
‘’Üresi yüksek ondanmış!’’ diyor sınıfta arkadaşım ölen
abisi için. Gözlerim kocaman oluyor. Ne ki üresi yüksek?
Bunca yıl birçok hastalık ismi duydum ama birçoğunu, elimde
tüm imkanlar olsa da araştırıp, incelemedim. Doktor olmayacaksam dibine kadar
tüm detayları bilmek gereksiz. Çare bulamadıktan sonra.
Kızım arıyor; bir hocası için ölmüş. Hiçte sevmezdi, hatta
beddua ettiğini hatırlıyorum, o gaddar ses tonuyla , ‘’hayır sen gelmiyorsun
şampiyonaya!’’ dediğinde. Çıldıracak gibi olmuştu, bir hafta sonra gideceği
yolculuk için pasaportu dahil tüm valizi hazırdı. O öfkeyle bıraktı su
balesini, tutunduğu en iri dalı. Biliyorum ettiğim beddualar mı tuttu acaba
diye o küçücük yüreğinin çırpındığını.
Nasıl bir hastalıktı ki öldürdü. Ne üremişti o genç, incecik
bedeninde.
Bazen çoğaltan bazen de tüketip bitiren bir şey bu üre.
6’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder