Hiçbir zaman kendimle ilgili şeyler değildi.
Kızımla tüm meşgalelerimiz bitip de bir kenara
çekildiğimizde ‘’hadi anlatsana anne, der!’’.
Anlat.
Yatağa uzanmışızdır yan yana. Ya da yağan karı
seyrediyoruzdur cam önünde. Ve sorar, anlatsana anne !
Yüzüne bakıyorum her seferinde, öğrenmek istediği ne diye.
Gözlerinden girip ta derinine, soruyorum…’’ne öğrenmek istiyorsun, ne anlatayım
kızım.’’
‘’Hani ben küçükken’’, diye sorar. ‘’Anlat işte!’’.
Annemi düşünürüm o an. Cam önünde yada tıkış kakış
sığdığımız koltukta koynuna beni alıp, anlattığını.
Anlatır, anlatırdı. Susar, dinlerdim. Tek tek tüm
çocukluğunu, gençliğini.
Garip olan şu, ben hiç annemin çocuk olduğunu, bir zamanlar
genç kız olduğunu hayal edemezdim. O annemdi, o yaşındaydı, daha öncesi yoktu.
Şimdi kızım sorduğunda susuyorum, anlatamıyorum bir türlü,
ben çocuktum, genç kızdım, diyemiyorum.
Ben annesiyim sadece.
6’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder