Mermer bir havuzun kenarında oturuyorum. Mermer gri, pijama
gibi İzgileri var, Marmara. Pürüzsüz mermerin üzerinde elimi bir sağa bir sola
gezdiriyorum. Hava alacakaranlık, üşüyorum. Bir anda arkamda birkaç kişi
beliriyor. Biri onun sesi, Yüzünü hiç göremiyorum. Diğerlerini görüyorum. Ama
onun sadece sesi. Yüksek sesle tartışıyorlar. Bana hala kızgın. Affetmiş ama
kızgın. İçim sevinç dolu. Biliyorum affedecek, bu kadar kızgın olması normal.
Alelacele eve koşuyorum. Birkaç parça eşyamı toplamak için ama ev çok eskimiş,
tahtaları dökülüyor neredeyse. Üst kata çıkabilsem çantamı hazırlayabileceğim
ama merdivenleri bir türlü çıkamıyorum. Elimi atıyorum, istediğim hiçbir
kıyafetim yok. Hazırlanıp bir türlü çıkamıyorum. Hep bir şeyler eksik. Yeşil
bir araba geliyor. Gitmişler. Yetişemedim, uyanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder