18.2.13

PERŞEMBE


O eski mahallede, çingene pembesi, etekliğinin ucunda püskülleri sarkan, yeşile boyalı köşe evde yaşıyordu Perşembe. Pis bir yeşildi bina o yüzden eski olmasının yanında birde çirkin olması cabasıydı.
İkinci katta, tahtaları eskimiş çerçeveli pencerenin içine yerleştirdiği sert minderlerin üzerine dirseklerini dayararak otururdu. Sabahın erken saatlerinde geleni geçeni seyrederdi. Sabah olmasına rağmen çekirdek çitletir, avucunda biriken çekirdek kabuklarını yanıbaşında pencere demirlerine astığı torbada biriktirirdi.
Kış sonu,  güneşin pırıl pırıl doğduğu bu sabah, camın önüne ektiği sümbülleri açmış, kendi burnuna dolan koku sebebiyle tüm mahalleye bahar gelmiş gibi hissediyordu.
Köşe dairedeki kadın sabah ondan da erken çamaşırlarını ipe sermiş, sümbül kokusu mis gibi sabun kokusuna karışıyordu.
Herşey eski ama hava tazeydi.
6’’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder