6.2.13

ÇAPA ATMAK


Herşey tam olmalı dışarımda. Çocuklar mutlu ve güvende. Bir aktiviteleri olmalı, biri yüzmede diğeri müzikte. Vakitlerini öldürmeden, sağlıklı geçirdiklerine inanmalıyım. İşyerimde her şey tamama ermeli. Siparişler tamam, çalışanlar mutlu. Sigortaları ödenmiş, maaşları yatmış. En son telefonu geride bıraktığım adama açmalıyım. Sesi neşeli olmalı, meşgul ama huzurlu. Kediler tok, bir kenarda kıvrılmış uyumalı. Abim, teyzem kim kaldıysa çekirdek hayatımda, hepsi sağlıklı ve huzurlu olmalılar. İşte o vakit binmeliyim dört tekerleğimin üzerine. En yakın benziciden fullemeliyim benzinimi. Kredi kartlarımda tıka basa para olmalı. En son çıkan yol CD’sini almalıyım benzincinin marketinden, biraz da abur cubur. Yan koltuğumda, bonusu en yakın arkadaşıma vurmalı bu yolculuğun. Üçbeş metreküp havanın dolduğu, beş koltuklu lüks evime binmeliyim ve tekerlekleri dönmeli. Hiç olmayacak hıza ulaştığım otobana düşmeli önce yolum. Şehirden en hızlı şekilde kaçabilmek için tasarlanmış yolda son sürat ilerlemeliyim. Ta ki yolların kıvrımlı, dağlık, tepelik, ağaçlı, birde bilinmez olduğu mesafeye kadar. Hiç bilmediğim, daha önce keşfetmediğim bir şehre, kasabaya ulaşmalıyım. Köy yada kasaba kahvesinde vermeliyim ilk molayı. Hiç tanımadığım ve beni hiç tanımayan kasabalılara üç beş soru sorup aralarında oturmalıyım.
Geride bıraktığım şehirde belki de konaklamaya gücüm yetmeyecek konukevlerinin bembeyaz, sabun kokan yabancı yatak ve yastığına gömmeliyim başımı. Uyandığımda bu bilmediğim yerde açtığım pencereden tanımalıyım yeni günü, güneşi, havanın ısısını, yeryüzünün rengini, insan yüzlerini.
Taptaze, sıfır, hafif ve özgür olduğumu hissettiğim anda çekmeliyim o derin nefesi ta da ciğerime. Ve soluğumu bırakırken bulutlara karışmalıyım sessizce.

20’’ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder