6.2.13

KAYBETMEK


Son zamanlarına yakın başlamıştı yazmaya. Fistolu, dantelli evinin salonunda, ihtişamlı ceviz mobilyaların içerisinde oturup yazıyordu. Yazmam lazım, yazayım ki benden sonra da hatıralarımdan öğrenin, nereden geldiniz, anneniz babanız kimdi, derdi. Hayretle, şaşırarak bakardım. Okumakta zorlandığım yazılarına bakıp, nasıl oluyor da kendine bu kadar güvenebiliyor. Yazabilirim zannediyor diye, düşünürdüm.
Yazdı da. Epeyce yazdı.
Kocasıyla ilk tanıştığı günden başlayarak yazdı.
Bize,  babamın geç mesai saatlerinden eve dönmeden önce oturttuğu mutfak camının önünde anlattığı hikayeleri bir bir yazdı. Babam olmadığında yemek yapmaz. Memleketimin yemekleri dediği kuru ekmek üzerine, soslu kıyma ve sarımsaklı yoğurt bastığı ve bir türlü ismini kabullenemediğim tirit dediği yemeği tahta masanın ortasına tepsiyle koyar. Işıkları kapatır. Perdeleri açar ve o üç kişilik masada, cam önünde anlatırdı çocukluğunu, gençliğini.
Anne, işte o yazdıklarını kaybettim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder