Artık yaşım müsait değil, dedi kadın taksi şoförüne. O
yüzden ta iskeleye kadar taşıyamayacağım. ‘’Mesafe çok yakın ama bir rica
etsem!’’. Şoför tereddütlü bir ifadeyle baktı yarım aralık camdan kadının
gözlerine.. Ne genç ne yaşlı kadın ama taşıyamayacağım bunca yükü, diyor. Bir
anlık duruma göre değişecek şoförün kararı, kadın anlıyor. Sırıtsa olmaz, çatık
kaşla baksa olmaz. Olmaz işte. Duygu sömürüsü ise hiç olmaz. Durum zaten belli.
Doğulu, esmer, sıska adamın bir anda dudak kenarında bir sırıtma oluştu. Normal
şartlarda bu görmüş, geçirmiş, oturaklı kadına selam bile vermeyecek bir
sınıftan geldiğini görerek; ne demek abla, olmadı bak şimdi diyerek, bagajı
açtı otomatik düğmesinden. Kadın siyah, dev torbaları bagaja tıkıştırıp atladı
arka koltuğa. Sabah sabah bu sohbete devam etmek istediğini anladı. Hadi
eskiden gençtik ama ya şimdi, valla ağırıma gidiyor, dedi kadın. Kaçsın ki
abla, dedi şoför. Elliye merdiven dayadım diyebildi kadın, kırk beş işte…yok
abla derken abla kelimesinin yakışmadığını hissettirdi, kendisi de neredeyse bir
o kadardı. Göstermiyorsun diyebildi, dikiz aynasından bakarak…kadın apart topar
inerken üç beş dakikada kurdukları duygusal bağı yıllarca kuramamış insanların
vedası gibi vedalaşarak ayrıldılar.
6’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder