6.2.13

TOPAÇ

Dik bir yokuştu. Parke taşlı. Yokuş aşağı inerlerken sağlı, sollu dükkanlara asılı peştemaller, tahta kaşıklar, süslü yemeniler...taze nar, ananas satan dükkanlar sıralanmıştı.
Masmavi güne, mavi pantolonuyla neşe katan, masmavi bakan bir kadındı. 
Ahşap eşya satan dükkanların birinin önünde aniden durdu. Yüzüne öyle bir gülümseme oturdu ki bir anda, bakışlarında kasabadaki çocukluğu ve o günlerin neşesi dopdoluydu. Tezgahlardan birindeki tahta topaçlardan birini eline alıp ağır ve dikkatlice topaca sardı ve fırlattı. Ağaç topaç önce havada savruldu, ardından parke taşa düşerek yokuş aşağı yuvarlanmaya başladı.
''Kendi alanıma geldim içim coşku dolu!'' diyerek ödedi parasını topacın. Ardından koşa koşa yokuş aşağıya inmeye başladı.

Zaman şimdiki zaman değildi, çocukluğuydu ardından koştuğu.
6''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder